KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

13-RA'D SURESI (43 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Ra'd Suresi 14  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 13/14
13-RA'D SURESI - 14. AYET    Mekke/Medine
لَهُ دَعْوَةُ الْحَقِّ ۖ وَالَّذِينَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِهِ لَا يَسْتَجِيبُونَ لَهُمْ بِشَيْءٍ إِلَّا كَبَاسِطِ كَفَّيْهِ إِلَى الْمَاءِ لِيَبْلُغَ فَاهُ وَمَا هُوَ بِبَالِغِهِ ۚ وَمَا دُعَاءُ الْكَافِرِينَ إِلَّا فِي ضَلَالٍ -14
Lehu da´vetül hakk vellezıne yed´une min dunihı la yestecıbune lehüm bi şey´in illa ke basitı keffeyhi ilel mai li yeblüğa fahü ve ma hüve bi baliğıh ve ma düaül kafirıne illa fı dalal
13-Ra'd Suresi 14. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Hak olan davet, Allah içindir. Ve o kimseler ki, Allah´tan başkalarına duada bulunurlar, kendileri için hiçbir şey ile icabet etmezler. Ancak ağzına erişsin diye suya karşı iki avucunu açan kimse gibidir. Halbuki, o su ona ulaşıcı değildir. Kâfirlerin duaları ise ancak bir sapıklık içindedir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Hak olan davet, Allah içindir. Ve o kimseler ki, Allah'tan başkalarına duada bulunurlar, onların hiç bir şey ile isteklerini karşılamazlar . Onlar ancak ağzına erişsin diye suya karşı iki avucunu açan kimse gibidir. Halbuki, o su ona ulaşıcı değildir. Kâfirlerin duaları ise ancak bir sapıklık içindedir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Hak olan davet. Allah içindir) Yani: Yerinde yapılan, Hak'ka uygun, kendisine icabet edilmeğe en lâyık davet, Allah'ın birliğini, Hz. Muhammed Peygamberliğini kabul için yapılan davettir ki, bu hemen kabul edilmesi en mühim bir kulluk vazifesidir. Nitekim kabule lâyık olan dua da ancak Cenâb-ı Hak'ka yapılacak dua ve yakarıştan ibarettir. (Ve ç kimseler ki. Allah'tan başkalarına duada bulunurlar) yani: O kâfirler ki, Allah Teâlâya değil, kendi putlarına duada bulunur, onlardan bir fâide ümid eder dururlar. (Onların hiçbir şey ile isteklerini karşılamazlar) o kendilerine yalvarıp dua ettikleri putları, ne bir fayda vermek ve ne de bir zarar def etmek için onların dualarını kabule güç yetiremezler. Onlara boş yere dua etmiş olurlar. Böyle duada bulunaların durumu (ancak) kendi kendine gelip (ağzına erişsin diye suya karşı iki avucunu açan kimse gibidir) hiç su, onun bu maksadını anlayarak onun ağzına gelir akar mı?. Nerede O!. (Halbuki, o su ona) Öyle iki avucunu açan kimseye (ulaşıcı değildir.) Artık o temenni, boş yere yapılmış olmaz mı? İşte putlardan fâide bekleyen kimselerin onlara karşı yaptıkları dualarda böyle boş yere yapılmış bir temenniden başka bir şey değildir. (Kâfirlerin) Böyle yaptıkları (duaları ise ancak bir sapıklık içindedir.) zayi olmuş gitmiştir, onlar için bir fâide temin edemez. Putlar o duaları kabul etmek kudretine sahip değildirler. Artık bütün insanlar için lâzımdır ki, bu kâinatta hâkim olan Yüce Yaratıcıyı bilip tasdik etsinler, bütün ibadetlerini onun için yapsınlar, o'ndan selâmeti, hidayeti, kurtuluş ve mutluluğu niyazda bulunsunlar.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014