KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

61-SAF SURESI (14 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Saf Suresi 13  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 61/13
61-SAF SURESI - 13. AYET    Medine
وَأُخْرَىٰ تُحِبُّونَهَا ۖ نَصْرٌ مِنَ اللَّهِ وَفَتْحٌ قَرِيبٌ ۗ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ -13
Ve uhra tuhıbbuneha nasrun minallahi ve fethun kariybun ve beşşirilmu´miniyne.
61-Saf Suresi 13. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve kendisini sevdiğiniz bir başka (nîmet de) vardır ki, o da Allah´tan bir nusrettir ve yakın bir fetihtir ve müminleri müjdele.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve kendisini sevdiğiniz bir başka -nîmet de- vardır ki: O da Allah'tan bir zaferdir ve yakîn bir fetihtir ve mü'minleri müjdele.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ve) Maamafih, o uhrevî nimetler ile beraber (kendisini sevdiğiniz bir başka* nîmet de (vardır ki:) onu dünyada iken temenni edersiniz, o da (Allah'tan bir zaferdir) düşmanlarınızın üzerlerine galip olmanızdır. (Ve yakîn bir fethtir.) Cenab-ı Hak'kın vereceği bir zafer ile dinsizlerin beldelerini fethederek İslâm dairesine girmenizdir. (Ve) Ey Yüce Resulüm!. (Müminleri müjdele) Onlar, dünyada da, âhirette de öyle arzu ettikleri nîmetlere muvaffakiyetlere kavuşacaklardır. Bu hususu onlara müjdele. Nitekim de bu ilâhî vâ'd tecellî etmiş, Müslümanlar büyük bir hâkimiyete nail olmuşlar, Mekke-i Mükerreme'yi fethetmişler, İslâm sancakları az bir müddet sonra doğu ve batı taraflarında yükselmeğe başlamış, İslâm orduları, bir nice müşriklerin en sağlam beldelerini fethe muvaffak olmuşlardır. Müfessirlerin meşhurlarından olup "150" tarihinde Basra'da vefat etmiş olan Mü kat i I Ibni Süleymanil' Mervezî, bu mübarek âyetlerin sebeb-i nüzulünü şöylece rivayet etmiştir: Osman Ibn-i Mezun, huzur-i Nebevî'de bulunarak demiş ki: Ya Resûlullâh!. Eğer bana izin verirsen eşimi boşarım, ruhbanlıkta bulunurum, hadım olurum, eti haram kılarım, geceleri yatmam, gündüzleri iftar etmem, yâni: Dâima ibâdet ve itaatte bulunurum. Aleyhisselât-ü Vesselam Efendimiz de buyurmuş ki: Nikâh benim sünnetimdir, ruhbanlık ise, İslâm'da yoktur, benim ümmetimin ruhbanlığı oruçtur. Allah'ın size helâl kıldığını haram kılmayınız, benim sünnetimdendir ki: Uyurum, kalkarım, iftar ederim ve oruç tutarım. Artık kim benim sünnetimden kaçınırsa benim ümmetimden değildir. Bu ihtar üzerine Osman, memnuniyetini göstermiş, ve Yâ Resülallâh!. Hangi ticaret, indallâh sevimlidir ki, o ticaretle meşgul olayım demiş, bunun üzerine bu mübarek âyetler nazil olarak Allah katında en sevimli olan ticaretin Allah'a ve Peygambere îmandan ve Hak yolunda cihadda bulunmaktan ibaret olduğu bildirmiştir. Bu âyet-i celîle şunu da gösteriyor ki: İslâmiyet'te ruhbanlık, dünyadan alâkayı tamamen kesmek yoktur. Müslümanlar hem meşru şekilde dünyalarına çalışırlar, hem dinlerinin emri dairesinde ibadet ve itaatle meşgul olarak âhiretlerini temîne gayret ederler. İşte dünyayı da, âhireti de temîn edecek din, ancak İslâm dinidir. Elverir ki, ahkâmına riâyet edilsin.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014