Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
(Ve ey kavmim!.) Artık uyanınız, kusurlarınızı anlayınız (Rabbinizden af dileyiniz) ona imân ederek ondan af ve bağış dileyiniz (sonra ona tövbe edin) başkalarına ibâdette bulunmuş olduğunuzdan dolayı pişmanlık göstererek tövbekar olunuz (ki) O Kerem Sahibi Yaratıcı, sizlerin üzerinize (semanın feyzini bol bol göndersin) gökten fâideli yağmurlar yağdırarak arazinizi büyütüp geliştirsin, (ve sizin kuvvetinizi kuvvet ilâvesiyle arttırsın) sizi kat kat kuvvetlere, yiğitliğe, ululuğa erdirsin veya çokça mal ve servete kavuştursun. (Ve) siz (günahkârlar) müşrikler (olarak) benim verdiğim nasihatlardan (yüz çevirmeyiniz) onları kabul ediniz, o cahilce hareketlerde İsrar edip durmayınız.
§ Rivayete göre Hûd Aleyhisselâm'ın kavmi pek geniş araziye sahip idiler, başka kavimlere karşı da faza bir kuvvete, üstünlüğe sahip bulunuyorlardı. Küfürleri yüzünden üç sene kadar yurtlarına yağmurlar yağmamış, kıtlık ve pahalılık yüz göstermişti. Kadınları çocuk doğuramaz olarak nesilleri kesilmeğe yüz tutmuştu, İşte bu sırada Hz. Hûd, onlara böyle bir nasihatda bulunmuş, Cenâb-ı Hak'ka samimi olarak ibâdet ve itaat sayesinde yeniden nimetlere, kat kat kuvvetlere kavuşacaklarını kendilerine bildirmişti. Binaenaleyh bu mübarek âyetler gösteriyor ki: Cenab'ı Hak'kın dinine riâyet edilmesi, günahlardan dolayı tövbekar olup bağışlanma isteğinde bulunulması, kurtuluş ve selâmete kuvvet ve yükselmeye vesiledir. Artık maddî ve manevî kurtuluşunu, yükselmesini isteyen bir kavim için bundan başka çare yoktur.
|