KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ

2-BAKARA SURESI (286 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182
183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208
209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234
235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260
261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286
Bakara Suresi 266 Ayet ve Mealleri
2-BAKARA SURESI - 266. AYET    Medine
أَيَوَدُّ أَحَدُكُمْ أَنْ تَكُونَ لَهُ جَنَّةٌ مِنْ نَخِيلٍ وَأَعْنَابٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ لَهُ فِيهَا مِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ وَأَصَابَهُ الْكِبَرُ وَلَهُ ذُرِّيَّةٌ ضُعَفَاءُ فَأَصَابَهَا إِعْصَارٌ فِيهِ نَارٌ فَاحْتَرَقَتْ ۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَتَفَكَّرُونَ -266
E yeveddü ehadükümen tekune lehu cennetüm min nehıyliv ve a´nabin tecrı min tahtihel enharu lehu fıha min küllis semerati ve esabehül kiberu ve lehu zürriyyetün duafaü fe esabeha ı´sarun fıhi narin fahterakat* kezalike yübeyyinüllahü lekümül ayati lealleküm tetefekkerun
E yeveddu ehadukum en tekûne lehu cennetun min nahîlin ve a’nâbin tecrî min tahtihel enhâru, lehû fîhâ min kullis semarâti ve esâbehul kiberu ve lehu zurriyyetun duafâu fe esâbehâ ı’sârun fîhi nârun fahterakat kezâlike yubeyyinullâhu lekumul âyâti leallekum tetefekkerûn(tetefekkerûne).
2-Bakara Suresi 266. Ayeti Kerime Mealleri
A. GÖLPINARLI : Biriniz arzular mı ki onun bir hurma fidanlığı, bir üzüm bağı olsun, kıyısından ırmaklar aksın, o fidanlıkta, o bağda bütün meyveler yetişsin, kendisi de ihtiyarlığa düşsün, küçük ve âciz dölü-döşü bulunsun da tam bu çağda fidanlığına, bağına, yakıp kavurucu bir sam yeli gelip çatsın, bahçe ve bağ, yanıp mahvolsun? İşte Allah, düşünürsünüz diye size delillerini böyle açıklar.
ADEM UĞUR : Sizden biriniz arzu eder mi ki, hurma ve üzüm ağaçlarıyla dolu, arasından sular akan ve kendisi için orada her çeşit meyveden (bir miktar) bulunan bir bahçesi olsun da, bakıma muhtaç çoluk çocuğu varken kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, bahçeye de içinde ateş bulunan bir kasırga isabet ederek yakıp kül etsin! (Elbette bunu kimse arzu etmez.) İşte düşünüp anlayasınız diye Allah size âyetleri açıklar.
ALİ FIKRİ YAVUZ : Sizden biriniz arzu edermi ki, hurmalardan ve üzümlerden bir bahçesi olsun; ağaçları altından ırmaklar aksın ve kendinin her türlü meyvaları orada bulunsun; böylece ona ihtiyarlık çöksün de elleri ve güçleri yetmez yavruları olsun; derken o geçim vasıtaları olan bahçeye ateşli bir bora isabet ediversin de o, yanıversin? (İşte, insanlar görsün diye yapılan ameller veya başa kakıp eziyetle verilen sadakalar da böyledir; riya sahibi, kendisine fayda verecek amel yaptığını zanneder. Fakat bahçeye isabet eden felâket gibi, yaptığı ameller boşa çıkacaktır.) İşte Allah, size, âyetlerini böyle apaçık anlatıyor, gerek ki, düşünesiniz.
BEKİR SADAK :Hangi biriniz, kendisi ihtiyarlamis ve cocuklari da gucsuzken, altlarindan irmaklar akan, hurma, uzum ve her cesit meyveleri bulunan bahcesinin, atesli bir kasirganin kopmasiyle yanmasini ister? Dusunesiniz diye Allah size ayetlerini boylece aciklar. *
CELAL YILDIRIM : Sizden biriniz ister mi ki, hurmalık ve üzümlükten güzel bir bahçesi olsun, içinden ırmaklar aksın ; orada kendisinin her çeşit meyvası bulunsun da yaşlılık gelip çatsın ve (iş göremez âciz) zayıf çocukları olsun, derken o bahçeye ateşli bir kasırga dokunuversin de bahçe olduğu gibi yansın ? İşte Allah iyice düşünesiniz diye size âyetlerini böylece açıklar.
DİYANET : Herhangi biriniz ister mi ki, içerisinde her türlü meyveye sahip bulunduğu, içinden ırmaklar akan, hurma ve üzüm ağaçlarından oluşan bir bahçesi olsun; himayeye muhtaç çocukları var iken ihtiyarlık gelip kendisine çatsın; derken bağı ateşli (yıldırımlı) bir kasırga vursun da orası yanıversin? Allah, düşünesiniz diye size âyetlerini böyle açıklıyor.
DİYANET VAKFI : Sizden biriniz arzu eder mi ki, hurma ve üzüm ağaçlarıyla dolu, arasından sular akan ve kendisi için orada her çeşit meyveden (bir miktar) bulunan bir bahçesi olsun da, bakıma muhtaç çoluk çocuğu varken kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, bahçeye de içinde ateş bulunan bir kasırga isabet ederek yakıp kül etsin! (Elbette bunu kimse arzu etmez.) İşte düşünüp anlayasınız diye Allah size âyetleri açıklar.
DİYANET İSLERİ : Hangi biriniz, kendisi ihtiyarlamış ve çocukları da güçsüzken, altlarından ırmaklar akan, hurma, üzüm ve her çeşit meyveleri bulunan bahçesinin, ateşli bir kasırganın kopmasıyla yanmasını ister? Düşünesiniz diye Allah size ayetlerini böylece açıklar.
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): Arzu eder mi hiç biriniz ki kendisinin hurmalık ve üzümlüklerden bir bağçesi, olsun, altından çaylar akıyor, içinde her türlü mahsulâtı bulunuyor, üstüne de ıhtiyarlık çökmüş ve elleri irmez, gücleri yetmez bir takım zürriyyeti var, derken ona ateşli bir bora isabet ediversin de o bağçe yanıversin? İşte Allah âyetlerini böyle anlatıyor gerek ki düşünesiniz
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : Sizden hanginiz ister ki, kendisinin hurma ve üzüm bağları bulunan altından ırmaklar akan, içinde her çeşit ürünün yetiştiği bir bahçesi olsun da kendisine yaşlılık çöküp elleri yetmez, güçleri çatmaz bir takım çocukların bulunduğu bir sırada, ateşli bir bora isabet edip bahçesini yaksın? İşte Allah, düşünesiniz diye sizlere ayetlerini böyle anlatıyor.
GÜLTEKİN ONAN : Hangi biriniz ister ki, altından ırmaklar akan hurmalardan, üzümlerden bir bahçesi olsun, içinde kendisinin olan bütün ürünler de bulunsun; fakat kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, (üstelik) zayıf ve küçük çocukları olsun (böyle bir durumda iken) ona (bahçesine) ateşli bir kasırga isabet etsin de yanıversin. İşte Tanrı size ayetlerini böyle açıklar ki düşünesiniz (tetefekkerun).
H. BASRİ ÇANTAY : Sizden her hangi biriniz arzu eder mi ki hurmalardan, üzümlerden onun bir bağçesi olsun, altından ırmaklar aksın, orada kendisinin her çeşit meyveleri bulunsun, (fakat) ona ihtiyarlık çöksün, âciz ve küçük çocukları da olsun, derken (onun ve yavrularının biricik geçim vasıtaları olan) ona (o bağçeye) içinde bir ateş bulunan bir bora isaabet etsin de o, yanıversin? İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildirir. Olur ki iyi düşünürsünüz.
MUHAMMET ESED : Sizden biriniz, içinden ırmaklar akan ve çeşit çeşit meyve ile dolu bir hurma ve asma bahçesine sahip olmayı -ama sonra da sadece (bakıma muhtaç) zayıf çocuklarıyla yaşlılığa terkedilmeyi- ve sonra kızgın bir kasırganın bahçeye isabet edip onu tamamen kasıp kavurmasını ister mi? Belki düşünürsünüz diye Allah mesajlarını size böylece açıklar.
Ö NASUHİ BİLMEN : Biriniz arzu eder mi ki, onun hurma ve üzüm ağaçlarını hâvi ve bunların altından ırmakları cari olan bir bahçesi bulunsun ve onun için o bahçede her türlü meyveleri olsun, fakat kendisine ihtiyarlık çöksün, kendisinin zayıf yavrucukları da bulunuversin de o bahçeyi, içinde ateş bulunan bir kasırga isabet ederek yakıversin? İşte Allah Teâlâ âyetlerini sizlere böylece beyan buyuruyor. Tâ ki tefekkür edesiniz.
SUAT YILDIRIM : Sizden herhangi biriniz hiç arzu eder mi ki: Kendisinin hurmalığı ve üzüm bağı bulunsun, Bahçede dereler akıyor, içinde her türlü mahsulatı bulunuyor. Ama kendisinin üstüne de ihtiyarlık çökmüş ve elleri ermez, güçleri yetmez, bakıma muhtaç küçük çocukları var. Derken… ateşli bir kasırga kopsun da bağı kasıp kavursun? İşte Allah âyetlerini size böyle apaçık bildirir. Olur ki iyi düşünürsünüz.
SÜLEYMAN ATEŞ : Biriniz ister mi ki, kendisinin altından ırmaklar akan, içinde her çeşit meyvası bulunan, hurmalardan ve üzümlerden oluşmuş bir bahçesi olsun; kendisinin üstüne tam ihtiyarlığın çöktüğü, âciz çocuklarının da bulunduğu bir sırada birden ateşli bir kasırga gelsin de bahçeyi yakıp kül etsin? Allâh, düşünesiniz diye size âyetleri böyle açıklıyor.
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : Herhangi biriniz ister mi ki; altından ırmaklar akan, içinde her tür meyvası olan, hurmalardan,üzümlerden oluşmuş bir bahçesi bulunsun, kendisinin güçsüz-çaresiz yavruları da olsun ve bu haldeyken üstüne ihtiyarlık çöksün, tam bu sırada o bahçeye alevli bir bora isabet etsin de bahçe, baştan başa yansın. Allah size ayetleri işte bu şekilde açıklıyor ki, inceden inceye ve derinden derine düşünebilesiniz.
FİZİLAL : İçinizden biri ister mi ki, altından ırmaklar akan bir hurma ve üzüm bağı olsun, bağda her türlü meyve ağacı bulunsun ve hayli yaşlanmış olduğu halde bakıma muhtaç çocukları varken bu bağ ansızın esen bir samyeline tutularak yanıp kül olsun. İşte Allah, düşünürsünüz diye size ayetlerini böyle açık açık anlatıyor.
İBNİ KESİR : Biriniz ister mi ki; hurmalardan ve üzümlerden bir bahçesi olsun, altından ırmaklar aksın, içinde her çeşit meyve bulunsun da; kendisi ihtiyarlamış, çocukları da güçsüz kalmışken; bahçesi ateşli bir kasırga ile yanıversin. Düşünesiniz diye Allah, size ayetlerini böyle açıklar.
TEFHİMÜL KURAN : Hangi biriniz ister ki, altından ırmaklar akan hurmalardan, üzümlerden bir bahçesi olsun, içinde kendisinin olan bütün ürünler de bulunsun; fakat kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, (üstelik) zayıf ve küçük çocukları olsun (böyle durumda iken), ona (bahçesine) ateşli bir kasırga isabet etsin de yanıversin. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklar, umulur ki düşünürsünüz.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014